Çocuk Edebiyatı

Ömer Seyfettin, modern Türk hikâyeciliğinin kurucusu olan bir edebiyatçımızdır. Kısa süren ömrü büyük ölçüde cephelerde geçmiş, Yunanlıların elinde esir olarak yaşadığı günlerde (1912) bile hikâye yazmaktan geri durmamıştır. Osmanlı’nın en buhranlı yıllarında hem cephelerde savaşarak hem de hikâyeler yazarak millî varlığımıza büyük hizmetlerde bulunmuştur. Ömer Seyfettin’in hikâyeleri, millî uyanışın bir sembolü sayılır. Sade dille yazdığı bu hikâyeler, toplumun her katmanından tiplerle, deyim, fıkra ve masal gibi folklorik unsurlarla örülmüştür. Ömer Seyfettin’i edebiyatımızda ayrıcalıklı ve hâlen de büyük beğeniyle okunur kılan işte bu özellikleridir. Damla Yayınevi, 100 Temel Eser kapsamında Ömer Seyfettin’in en seçkin hikâyelerini bu kitapta bir araya getirmiş bulunuyor.

Değerli yazarımız Ömer Seyfettin, hikâyelerini o devirde sade bir Türkçe ile kaleme almış, kültürel karekterimize uygun düşen kahramanları seçkin bir uslûpla destanlaştırmıştır. İnsanımız bu hikâyelerde kendisini, tarihini, geleneklerini, üstün ahlâk ve karakterini bulduğu için Ömer Seyfettin'i istekle, zevkle ve heyecanla okumaktadır. Ömer Seyfettin Klasikleri Setin İçerdiği Kitaplar: 1-Ferman 2-Bir Çocuk Aleko 3-Yalnız Efe 4-Primo Türk Çocuğu 5-Vire 6-Kaşağı 7-Çanakkale'den Sonra 8-İlk Namaz 9-Pembe İncili Kaftan 10-And

Damla Yayınevi olarak, Millî Eğitim Bakanlığı’nca ilk ve ortaokul öğrencileri için tavsiye edilen dünya ve Türk edebiyatının usta kalemlerinin eserlerinden oluşan ve yıllardır büyük beğeniyle okunan 100 TEMEL ESER’i, 40 kitaplık seçkiyle siz kıymetli gençlerimizin istifadesine sunuyoruz. Alanında uzman çevirmen ve eğitimcilerin kontrolünde hazırlanan bu 40 kitaplık dizi, Türk ve dünya kültürünü yakından tanımanızı sağlayarak, geleceğin inşasında yeni nesillere aktarılacak en önemli kültür miraslarımızdan biri olacaktır.

Ömer Seyfettin, modern Türk hikâyeciliğinin kurucusu olan bir edebiyatçımızdır. Kısa süren ömrü büyük ölçüde cephelerde geçmiş, Yunanlıların elinde esir olarak yaşadığı günlerde (1912) bile hikâye yazmaktan geri durmamıştır. Osmanlı’nın en buhranlı yıllarında hem cephelerde savaşarak hem de hikâyeler yazarak millî varlığımıza büyük hizmetlerde bulunmuştur. Ömer Seyfettin’in hikâyeleri, millî uyanışın bir sembolü sayılır. Sade dille yazdığı bu hikâyeler, toplumun her katmanından tiplerle, deyim, fıkra ve masal gibi folklorik unsurlarla örülmüştür. Ömer Seyfettin’i edebiyatımızda ayrıcalıklı ve hâlen de büyük beğeniyle okunur kılan işte bu özellikleridir.

Ömer Seyfettin, modern Türk hikâyeciliğinin kurucusu olan bir edebiyatçımızdır. Kısa süren ömrü büyük ölçüde cephelerde geçmiş, Yunanlıların elinde esir olarak yaşadığı günlerde (1912) bile hikâye yazmaktan geri durmamıştır. Osmanlı’nın en buhranlı yıllarında hem cephelerde savaşarak hem de hikâyeler yazarak millî varlığımıza büyük hizmetlerde bulunmuştur. Ömer Seyfettin’in hikâyeleri, millî uyanışın bir sembolü sayılır. Sade dille yazdığı bu hikâyeler, toplumun her katmanından tiplerle, deyim, fıkra ve masal gibi folklorik unsurlarla örülmüştür. Ömer Seyfettin’i edebiyatımızda ayrıcalıklı ve hâlen de büyük beğeniyle okunur kılan işte bu özellikleridir.

Ömer Seyfettin, modern Türk hikâyeciliğinin kurucusu olan bir edebiyatçımızdır. Kısa süren ömrü büyük ölçüde cephelerde geçmiş, Yunanlıların elinde esir olarak yaşadığı günlerde (1912) bile hikâye yazmaktan geri durmamıştır. Osmanlı’nın en buhranlı yıllarında hem cephelerde savaşarak hem de hikâyeler yazarak millî varlığımıza büyük hizmetlerde bulunmuştur. Ömer Seyfettin’in hikâyeleri, millî uyanışın bir sembolü sayılır. Sade dille yazdığı bu hikâyeler, toplumun her katmanından tiplerle, deyim, fıkra ve masal gibi folklorik unsurlarla örülmüştür. Ömer Seyfettin’i edebiyatımızda ayrıcalıklı ve hâlen de büyük beğeniyle okunur kılan işte bu özellikleridir.