Çocuk Edebiyatı

Şirazlı Sadi'nin öğüt ve ibret alıcı hikâyeleriyle yazmış olduğu Gülistan, günümüzde hâlâ çok okunan eserlerin başında gelmektedir. Sadi bu eserinde insanlara toplumlara ahlâklı, adaletli, dürüst olmayı telkin eder. Öğüt verir. İbretli olayları anlatır. 1- Gemiden Korkan Adam 2- Gurbet 3- Pehlivan ve Çırağı

Kerem ile Aslı’nın izinde sevgi yolculuğuna ne dersiniz? Kerem ile Aslı bir elmanın iki yarısı. Aslı için tacı, tahtı terk eden bir Kerem… Gece-gündüz, sıcak-soğuk, dere-tepe, yaz-kış, açlık-susuzluk demeden Kafkas ve Anadolu yollarında Aslı’nın izinin tozunda koşan bir Oğuz yiğidi Kerem. Kurtlara, kuşlara, ceylanlara, çeşmelere, çaylara, çiçeklere Aslı’yı soran Kerem. Aslı’nın dizinden başını kaldırmamak için inci dişlerini, gözleri kırpmadan çektiren Kerem. Aslı’nın aşkından yanarak kül olan Kerem. Ve… Kerem’in alevli küllerini sırça saçlarıyla süpüren Aslı… Alev alan saçlarıyla yanarak, bir avuç külde ulaşılan vuslat… İşte Kerem ile Aslı’nın hikâyesi.

Nesillerdir şiirleri dilden dile dolaşan Yunus Emre hangi devirde, nasıl bir dünyada yaşadı? Hakikati ararken karşısına neler çıktı? Onun yaşadığı devirde, Anadolu'nun durumu neydi? Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli'nin dergâhında, nasıl bir tercih yapmak zorunda kaldı? Taptuk Emre'nin kapısında neler yaşayarak olgunlaştı? Yunus Emre ve onun gibi yüce isimler Anadolu'nun Müslümanlaşması için neler yaptılar?

Gözünü açtığında yumuşacık bir samanlıktaydı ve annesi onu yalıyordu. Sahibi bankerlere kaptırdığı malvarlığı yüzünden İstanbul'a göç alma kararı aldığı zaman, alabaş da onları takip etmeye karar vermişti. Bu zorlu yolculukta başından birbirinden heyecanlı maceralar geçti. İstanbul'a vardığında onu büyük bir hayal kırıklığı ve deprem felaketi bekliyordu... Bu kitabı okurken içinizdeki hayvan sevgisi tomurcuklanacak, bazen eziyet edilen bazen de korkulan hayvanların aslında hayatımızı güzelleştiren, tabiatın dengelerini koruyan unsurlar olduğunu öğreneceksiniz!.. İşte size soylu bir kangalın gözüyle farklı kültürlerin hikayesi!.. 152 sayfa 13,5 x 19,5 cm

Bugün kaç kişi çevresindeki insanların hayatını hiçe sayarak yere tükürüyor? Bu gün kaç kişi hiç hak etmediği hâlde başkalarının saçtığı mikroplarla hasta oluyor? Medeniyet, tüten fabrika bacalarında uzayıp giden asfalt yollarda, yüksek ve lüks binalarda değil, küçük ayrıntılardadır. Bu kitata saygısızca yere tüküren bir adamdan havaya karışan bir verem mikrobunun, dikkatsizce yıkamadan yediği meyveyle Ahmet'in vücuduna girmesini ve onun vücudunda verem imparatorluğunu ilan edinceye kadar yıllarca mikrobun ağzından okuyacaksınız. Vücudun şehrinde gezinti yaparken bir yandan vücut organlarımız arasındaki harika dengeyi ve muhteşem yaratılmış sistemi keşfederken, bir yandan da mikroplarla savaşan Ahmet'in ibret dolu hayat hikâyesine tanık olacaksınız.

Şehir hayatında unutulan pek çok değerlerimizi bu kitapla hatırlayacaksınız. Örneğin komşuluğu, yardımseverliği, empatiyi fedakârlığı ve arkadaşlığın erdemlerini yaşayacaksınız. Bir yandan Taha'nın çevre bilinciyle harekete geçen bilim adamı ruhunun neler başarabildiğinie tanıklık ederken, bir yandan da keşfetme arzusunun vatanımıza nasıl hizmetler yapabildiğine şahit olacaksınız. Bu kitapta, Taha'nın doğada dört yüz yıl kalabilen zararlı naylonları karıncalara yedirmek için bir dizi bilimsel deneyler deneyler yapmasını anlatan harika bir bilim kültür romanıyla karşılaşacaksınız.

Gökyüzünden umutları donmuş gözlerle bize bakan binlerce şehit ruhuna armağan edecek başka neyimiz vardı ki? Sevinçle geldiğimiz Tozlu Yol’dan geri dönerken istisnasız hepimizin yüreğinde bir sızı, gözünde bir damla yaş vardı. Bir taşın altından doğarak meyile uyup ince arkçıklar oluşturan gözeler, çoluğuna çocuğuna hasret giden Mehmetçiklerin hiç dinmeyen gözyaşları gibi geliyordu bize... Bir de akşam rüzgârıyla eğilip bükülen, kâh toprağı öpen kâh başını semaya dikip o ilahi ağıdı söyleyen gelincikler, içimizi acıtıyordu. Acaba Allahuekber yaylalarında gelinciklerin bu kadar kırmızı oluşlarının sebebi, koç yiğitlerin donduğu için toprağa akamayan kanları mıydı? Bu yüzden mi her bahar kanar, kış gelince buz tutardı? Bu naçiz çalışma, Ruslarla Almanların emperyalist planları ile İttihad ve Terakki’nin maceraperest yöneticilerinin hülyaları arasına sıkışan Mehmetçiklerin, taze delikanlıların, Hasan ve Ayşelerin donmuş umutlarının hüzünlü öyküsüdür. Allahuekber Dağı’nda yatan ve Sarıkamış önünde kahramanca savaşan Mehmetçiklerimizin aziz hatıraları, hâlâ kulaklarımızda yankılanmaktadır. Bizim yaptığımız, şehitlerimizin aziz hatıralarına karşı minnet borcu için ödenen küçük bir hizmetten başka bir şey değildir. Ruhları şad olsun!.. Shf. (Her Set) : 288 Sh. Ebat: 13,5 x 19,5 cm Kâğıt: Avrupa Kağıt

Bir depremle hayatları altüst olan iki minik yüreğin öyküsü... Onlar çaresiz, onlar annesiz, onlar sevgisiz... Aynur ile Seher iki kardeş. Deprem evlerini yıkıp tüm aileyi birbirinden ayırır. Herkes bir yere savrulur. İki kardeş farklı yuvalara yerleştirilirler. Gün gelir, kaderleri bir yuvada kesişir. Artık birbirlerine iyice kenetlenmişlerdir, ta ki ölüm onları ayırıncaya kadar. Ve bir yuva düşünün... Bu yuvada öyle yürekler var ki âdeta her biri bir yangın yeri... Ya onların bu yüreklerindeki yangını söndürmeye çalışan ve yüreği sevgiyle çarpan yuvanın fedakâr insanları... Elinizdeki eseri okurken, çocuk yuvalarında kalan pek çok minik yüreğin dünyasına girecek, onların feryadını duyacaksınız. Bir yudum sevgiye hasret bu minik yüreklerdeki yangını gelin hep birlikte söndürelim.

Issız Sibirya steplerinde at çobanlığı yapan bir genç. Kaybedilen at sürüsü aranırken gizemli bir sisin içinde savruluş. Sis dağıldığında ortaya çıkan sırlarla dolu bir ada ve çok sevdiği atıyla bu adada baş başa kalan gencin geçmişiyle yüzleşme anı. Adada yaşayan iki farklı topluluğun varoluş mücadelesi, paylaşılamayan şifreler ve Karanlık Kanyon'da geçen maceralı bir kaçış hikâyesi... Anadolu'dan Sibirya'ya uzanan bir sürgün hikâyesinin, Çanakkale Savaşı'ndaki gizemli sisin yuttuğu Norfolk Alayı ile buluşmasını konu edinen bu fantastik macerayla bambaşka bir serüvenin içinde bulacaksınız kendinizi. TÜR/TEMA: • Fantastik Roman, Çanakkale-Sibirya Ekseninde, Sırlarla Dolu, Gizemli Macera, Tarih, Çanakkale Tarihi ETİKETLER: • Çanakkale Savaşları, Tarihine Fantastik Bir Yaklaşım, Osmanlı Sibirya, Norfolk Alayı, Farklı Kültürleri Tanıma, Sürgün Hikâyesi, Arkadaşlık, Gizem, Kültür, Savaş

9-10 yaşlarında küçük bir köylü kızı olan Gülbeyaz, ailesiyle köyün şartlarında geçim mücadelesi vermektedir. Babası köyün çobanı, annesi ise ev hanımı olan Gülbeyaz'ın kaderi, diğer köylü kızlarının kaderinden pek de farklı gözükmemektedir: Kızlar okutulmamaktadır. Yılın neredeyse altı ayı karla kaplı bu köyde, Gülbeyaz’ı bekleyen gelecek, annesinin yaşadığı hayatın bir benzeridir aslında. Fakat her şey köylerine gelen "lavanta kokulu" İsmet Öğretmen'in uzattığı bir elle değişmeye başlar. Gülbeyaz'ın gözleri ışıldar ve hayata bakışı değişir. O, yeni ufuklara doğru yelken açmaya hazırdır artık. Bu kitap; sadece toprağın değil zihinlerin de kar altında kaldığı bir coğrafyada, bir kız çocuğunun hayalleri uğruna yaşadıklarını, kimi zaman hüzün kimi zaman kaygı kimi zaman da sevinçle izleyeceğiniz bir dünyaya çağırıyor sizleri... TÜR/TEMA: • Duygusal Roman, Köy Yaşamı, Bir Öğretmenin Işığının Kimi Hayatları Kurtarma Öyküsü, Sevgi, Azim, Empati ETİKETLER: • Köy Yaşamı, Lavanta Kokulu Öğretmen, Köy Kızı, Eğitim, Aydınlatma, Hayata Doğru Bakış Açısı, Hayal, Hüzün, Kaygı, Sevgi, Saygı, Dayanışma, Azim