Sepet0Item(s)

Sepetinizde hiç ürün yok.

Product was successfully added to your shopping cart.

Roman

   

9 Kayıt

  1. ESARET 1916

    Esaret 1916, Doğu cephesinde Ruslara karşı büyük mücadele veren, ardından Moskoflara esir düşüp gurbet ve esaret hayatı yaşayan bir kahramanın romanı... 1890-1961 yılları arasında yaşayan Ahmet Onbaşı, tren vagonlarında başlayan esaret hayatının ardından maceralı bir firar yaşar ve Türkiye’ye döner. Yeni başlaya Millî Mücadele saflarında yer alır ve İstiklâl Harbi’ne katılır. Köyüne döndüğü zaman onu nelerin beklediğini bilmemektedir. Bu arada olağanüstü yıkımlara sebep olan 1939 Erzincan Depremi’ni de yaşar, artık kaybettiklerinin hesabını tutamaz... Kuvvetli iradesiyle zoru nasıl başardığı, meşakkatli yılları ardında bırakarak yine vatan savunmasına coşkuyla katılışının öyküsüdür Esaret 1916. Beş yıllık esaret ve yedi yıl askerlik hayatıyla birlikte on iki yıl sonra köye dönüş... Esaret 1916, fırtınalı bir hayatın romanı...
    120,00 ₺
  2. YÜZYILLIK HASRET KUDÜS 1917

    Neden “Kudüs 1917”? Çünkü Kudüs ve Mescidi Aksa, Fahri Kâinat Efendimizin (s.a.v.) Mi’raca yükseldiği yerdir. Müslümanların ilk kıblesidir. Hz. Ömer’in (r.a.) fethiyle, bütün Müslümanlara emanet edilen mukaddes beldemizdir. Kudüs Yılı ilan edilen 2017 neden önemlidir? Çünkü: Hz. Ömer’in gönderdiği İslam Orduları Başkumandanı Ebu Ubeyde bin Cerrah’ın, 637’de Kudüs’ü fethetmesinin 1380. yılı, Kudüs Fatihi Sultan Selahaddin Eyyubi’nin, 1187’de şehri Haçlılardan kurtarmasının 830. yılı, İlk Osmanlı Halifesi Yavuz Sultan Selim Hanın, 1517’de Kudüs’ü Osmanlı idaresi altına almasının 500. yılı, İngilizlerin Birinci Dünya Savaşında 9 Aralık 1917’de, Kudüs’ü işgal etmelerinin 100. yılı, İsrail’in 7 Haziran 1967’de, Kudüs’ün tamamını işgal ederek başşehir ilan etmesinin ise 50. yılıdır. 100 yıl önce “kaybolan mukaddes topraklar” elimizden nasıl çıktı, kimler kapalı kapılar ardında hangi anlaşmaları yaptı, hangi casusluk örgütleri bu savaşın sonucuna önemli etkide bulundu, hangi kumandanlar kahramanca savaştı, hangileri cephelerde bozguna sebep oldu? Bütün bu soruların cevabını Kudüs 1917 kitabında bulacaksınız. Gerçek tarihî olaylar içinde isimsiz kahramanların fedakârlıklarını ve Gazze-Kudüs-Filistin cephesinin akıl almaz sıkıntı ve zorluklarını öğrenecek ve kahraman ecdadımızı rahmetle anacaksınız.
    150,00 ₺
  3. NEKBE 1948

    NEKBE NEDİR?Edebiyatçı yazar Nurettin Taşkesen, 70 Yıllık Filistin Dramı Nekbe 1948 (Büyük Felaket) adlı eseri Mihrabad Yayınları tarafından yayımlandı.
    15 Mayıs 1948’den sonra siyonistlerce gerçekleştirilen katliam, baskı ve sürgünler sonucunda 750 bin Filistinli evinden, köyünden, toprağından uzaklaştırılmış, kendi ülkesinde veya başka ülkelerde mülteci durumuna düşmüştü. Filistinliler sürgüne giderken ev ve işyeri anahtarlarını da yanlarına almışlardı. Dolayısıyla anahtar bu büyük acının sembolüdür. Anlamı ise “Evlerimize geri döneceğiz” demektir. Filistinliler bu güne büyük felaket anlamında “NEKBE” demişlerdi. Kudüs 1917 kitabının yazarı Nurettin Taşkesen’in kaleme aldığı 70 YILLIK FİLİSTİN DRAMI NEKBE 1948 BÜYÜK FELAKET kitabı, gerçek olaylara dayanan büyük felaket “NEKBE”nin belge roman niteliğinde anlatımıdır.

    125,00 ₺
  4. ÖZGÜR KUDÜS'ÜN ŞİFRESİ (SELAHADDİN EYYUBİ)

    Selahaddin Eyyubi, Kudüs ve Mescidi Aksa'nın işgal altında olduğu bir dönemde ve menfaat hırsına kapılan Emirlerin idaresindeki İslam beldelerinin parça parça olduğu bir coğrafyada, acaba neler yapmıştı? Nureddin Zengi'nin attığı sağlam temeller üzerine onun İslâm Birliğini kurmak için verdiği mücadele, sekiz asır öncesinden bize çok ibretli dersler vermektedir. Birbirinin kanını dökmekten çekinmeyen, düşmanının ekmeğine yağ süren, fitnecilerin oyuncağı haline gelmiş olan Müslümanları, İslam'ın bayrağı altında toplamayı başaran Selahaddin Eyyubi, zihinlere de Kudüs’ü kurtarma şuurunu yerleştirmişti. İslam ülkelerinin günümüzdeki parçalanmış durumuna çok benzeyen bir dönemde Selahaddin Eyyubi'nin hayatı boyunca uyguladığı siyaset, bize Özgür Kudüs'ün Şifresini vermektedir. Yeter ki onun hayatını dikkatlice okuyup bize verdiği mesajları anlayabilelim.
    145,00 ₺
  5. KUDÜS 3'LÜ SET

    1. YÜZYILLIK HASRET KUDÜS 1917
    2. NEKBE 1948
    3. ÖZGÜR KUDÜS'ÜN ŞİFRESİ
    Kudüs Yılı ilan edilen 2017 neden önemlidir? Çünkü: Hz. Ömer’in gönderdiği İslam Orduları Başkumandanı Ebu Ubeyde bin Cerrah’ın, 637’de Kudüs’ü fethetmesinin 1380. yılı, Kudüs Fatihi Sultan Selahaddin Eyyubi’nin, 1187’de şehri Haçlılardan kurtarmasının 830. yılı, İlk Osmanlı Halifesi Yavuz Sultan Selim Hanın, 1517’de Kudüs’ü Osmanlı idaresi altına almasının 500. yılı, İngilizlerin Birinci Dünya Savaşında 9 Aralık 1917’de, Kudüs’ü işgal etmelerinin 100. yılı, İsrail’in 7 Haziran 1967’de, Kudüs’ün tamamını işgal ederek başşehir ilan etmesinin ise 50. yılıdır. 100 yıl önce “kaybolan mukaddes topraklar” elimizden nasıl çıktı, kimler kapalı kapılar ardında hangi anlaşmaları yaptı, hangi casusluk örgütleri bu savaşın sonucuna önemli etkide bulundu, hangi kumandanlar kahramanca savaştı, hangileri cephelerde bozguna sebep oldu? Gerçek tarihî olaylar içinde isimsiz kahramanların fedakârlıklarını ve Gazze-Kudüs-Filistin cephesinin akıl almaz sıkıntı ve zorluklarını öğrenecek ve kahraman ecdadımızı rahmetle anacaksınız.
    420,00 ₺
  6. ENDÜLÜS FATİHLERİ -TARIK BİN ZİYAD-

    Ortaçağ Avrupası'na ilim, sanat ve medeniyeti öğreten Endülüslü Müslümanlar, ne yazık ki aralarındaki kardeşliği unuttular. İslam'ın açıkça yasakladığı kavim asabiyeti yüzünden devamlı birbirleriyle kavga ettiler. Endülüs'te isyanlar ve darbeler asırlar boyunca fırsat kollayan düşmana davetiye çıkardı. Son Beni Ahmer Sultanı Ebu Abdullah, şehri Katolik krallara teslim edip Gırnata'dan ayrılırken, Büşşerât'a giden yol üzerindeki son dönemeçte Gözyaşı Tepesi'nden geriye dönüp Elhamra'ya bakarak ağlamaya başlamıştı. Bunu gören annesi Ayşe Sultan ise ona: "Erkekler gibi savunamadığın ülken için şimdi kadınlar gibi ağla!" demişti. Bu eser, Müslümanların sekiz asır süren medeniyetlerinin taht kavgaları yüzünden sona erişinin hazin hikâyesini dile getirmekte; bu arada askerî ve siyasi zafiyete rağmen, Endülüs'te ortaya konan sanat ve mimarideki mükemmel eserleri de tanıtmaktadır. Elbette bu mimari eserlerin en önemlisi "Endülüs'ün son kalesi" Elhamra'dır. Bu muhteşem kale-sarayın nakışları arasında belki binlerce defa tekrar edilen bir ibare, yegâne galip olanın sadece Allah olduğunu bütün dünyaya haykırmaktadır: Velâ Galibe İllallah
    125,00 ₺
  7. KURTUBA'NIN ALTIN ÇAĞI

    ENDÜLÜS, acaba sekiz asır süren uzun bir rüya mıydı, yoksa karanlık Ortaçağ Avrupası’na ilim, fen ve sanatı götüren bir büyük medeniyet mi? Kaybolan Cennet Endülüs’e gözyaşı dökmek ve ağıt yakmak yerine, asıl görevimiz bu büyük medeniyeti her yönüyle bütün dünyaya tanıtmaktır. Endülüs’ün her alanda zirvede olduğu devri gözler önüne sermektir. Gece ancak ellerindeki meşalelerle korkarak sokağa çıkabilen Parislilere, Viyanalılara, Romalılara karşılık, Kurtuba halkı aydınlatılmış pırıl pırıl caddelerde geç saatlere kadar güven içinde gezip dolaşıyorlardı. Avrupa temizliği bilmezken Kurtuba’da tam 800 hamam vardı. Temiz su şebekeleri evlerin içine kadar ulaşmıştı. Avrupa’da ancak kralların saraylarında 70-80 civarında kitap varken, Halife II. Hakem’in kütüphanesinde tam 400 bin cilt kitap bulunuyordu. Avrupa’nın ilk kâğıt fabrikası Şatibe’de kurulmuş seri üretim yapılıyor ve tüm dünyaya kâğıt ihraç ediliyordu. Franklar’ın, Roma’nın ve Bizans’ın hayranlıkla takip ettiği, prenslerini eğitim için üniversitelerine gönderdiği, sadece Avrupa’nın değil dünyanın en önemli ilim merkezlerinden biri olan Kurtuba’nın bin yıl önceki yaşantısını öğrenince çok şaşıracaksınız.
    125,00 ₺
  8. CELALEDDİN HARİZMŞAH -CENGİZ HAN'IN KORKULU RÜYASI-

    Büyük Selçuklu’nun siyasi varisi olan Harizmşahlar, 12. Yüzyıl’da Aral Gölü’nden Hint Okyanusu’na, Kafkaslar’dan Seyhun Irmağı’na kadar çok geniş topraklara sahip bir Türk Devletiydi. Cengiz Han, Harizm ülkesini yakıp, yıkarak Horasan, İran, Irak ve Anadolu’yu istila etmeye hazırlanıyordu. Babası Sultan Muhammed’den kendisine sadece bir saltanat kılıcı kalan Harizmşah’ın son arslanı Celâleddin devleti yeniden kurup, Moğolların önüne bir dağ gibi dikildi. Cihad uğruna gerektiğinde annesini, hanımını ve çocuklarını ölüme gönderecek kadar fedakâr, düşman savaşçılarıyla teke tek dövüşecek kadar cesur, kendisine ihanet edenleri affedecek kadar merhametli bir sultan olan Celâleddin, at üstünde Horasan’dan Anadolu’ya kadar geniş bir coğrafyada ömür tüketmişti. Maksadı Müslümanları yeniden bir araya toplamak ve yaklaşan Moğol tehlikesine karşı hep birlikte karşı koymaktı. Bu kitapta büyük Türk hükümdarı Celâleddin Harizmşah’ın cesaret ve kahramanlık örnekleriyle dopdolu hayatını okuyacaksınız.
    100,00 ₺
  9. ELHAMRA'NIN GÖZYAŞLARI

    Ortaçağ Avrupası'na ilim, sanat ve medeniyeti öğreten Endülüslü Müslümanlar, ne yazık ki aralarındaki kardeşliği unuttular. İslam'ın açıkça yasakladığı kavim asabiyeti yüzünden devamlı birbirleriyle kavga ettiler. Endülüs'te isyanlar ve darbeler asırlar boyunca fırsat kollayan düşmana davetiye çıkardı. Son Beni Ahmer Sultanı Ebu Abdullah, şehri Katolik krallara teslim edip Gırnata'dan ayrılırken, Büşşerât'a giden yol üzerindeki son dönemeçte Gözyaşı Tepesi'nden geriye dönüp Elhamra'ya bakarak ağlamaya başlamıştı. Bunu gören annesi Ayşe Sultan ise ona: "Erkekler gibi savunamadığın ülken için şimdi kadınlar gibi ağla!" demişti. Bu eser, Müslümanların sekiz asır süren medeniyetlerinin taht kavgaları yüzünden sona erişinin hazin hikâyesini dile getirmekte; bu arada askerî ve siyasi zafiyete rağmen, Endülüs'te ortaya konan sanat ve mimarideki mükemmel eserleri de tanıtmaktadır. Elbette bu mimari eserlerin en önemlisi "Endülüs'ün son kalesi" Elhamra'dır. Bu muhteşem kale-sarayın nakışları arasında belki binlerce defa tekrar edilen bir ibare, yegâne galip olanın sadece Allah olduğunu bütün dünyaya haykırmaktadır: Velâ Galibe İllallah
    125,00 ₺

   

9 Kayıt