Sepet0Item(s)

Sepetinizde hiç ürün yok.

Product was successfully added to your shopping cart.

Kültür Kitapları

   

Ürünler 1 - 10 / Toplam 82

  1. 1
  2. 2
  3. 3
  4. 4
  5. 5
  1. 93 HARBİ VE NENE HATUN

    93 Harbi, 1877-1878 Osmanlı İmparatorluğu u¨zerinde yabancı emellerin hayata geçirildiği yıllardır. İngiltere, Anadolu’yu ele geçirmek için çareler aramakta; Rusya, Osmanlı’yı ve Mu¨slu¨manlığı Balkanlar’dan söku¨p atarak sıcak denizlere açılan su yollarını ele geçirmek için çabalamaktadır. Rus ordusu Gazi Osman Paşa’nın şanlı savunmasına rağmen batıda Yeşilköy’e, doğuda ise Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın direnişine rağmen Erzurum’a kadar dayanır. Du¨şman her şeyi hesaba katmış, ama dadaş doğuran anaları hesaba katmamıştır. Şair diyor ki: “ Dadaş çelik bir yaydır onu germeye gelmez. Kabaran bir sel olur, dağlara da baş eğmez.” Dadaş dağlara baş eğmez, onu doğuran analar eğer mi? Nene Hatun, iki çocuk annesi genç bir kadındır. 1877 yılının 8 Kasım’ı 9 Kasım’a bağlayan gece yaralı kardeşi Hasan kucağında can verir. Aynı anda şehrin bu¨tu¨n minarelerinden verilen salalar karanlığı yırtar. Ezanlar Nene Hatun’u gazaya davet etmektedir.
    125,00 ₺
  2. AHİLİK

    Ahilik, Müslüman Türk toplumunun kültürel, sosyal ve ekonomik hayatında önemli rol oynamış, günümüzün ifadesiyle sivil toplum kuruluşu olarak ortaya çıkmış bir esnaf teşkilâtıdır. Toplumun bütün kesimlerinde etkisini hissettiren bu kuruluş, insanımızın birliğini, dirliğini ve gücünü perçinlemiştir. Tasavvuf büyüklerinden Ahî Evran'ın kurucusu olduğu Ahilik, yüzyıllar öncesinden günümüze ışık tutan bir kurum olarak bugün daha çok ihtiyaç duyduğumuz beraberlik ruhunu, yardımlaşma, güven, şefkat, saygı ve sevgi kavramlarını öne çıkaran sağlam bir yapı olarak göz doldurmuştur. Bugün küreselleşmenin neticesi olarak toplumumuzda oluşan problemlerden hareketle kendi özümüze uygun yeni çözümler arama ihtiyacı gündeme gelmiştir. 'İdeal toplum'un ruhunu yansıtan Ahilik kurumunun daha iyi bilinmesi, tanıtılması ve günümüzde de yaşatılması, kardeşlik odaklı anlayışın yaygınlaşmasını sağlayacaktır.
    210,00 ₺
  3. AŞKIN MİHRABI YUSUF

    Dediler ki; Ey Züleyha tez söyle, bu kimdir? Bir Saba rüzgârı ya da bir meltem! O sustu, bilenler dedi; Evet bildik! Sence bir aşk fırtınası O; Şarkısını söyler denizler, dersini anlatır SURESİ. Alabilsek ele, durabilsek önünde biz, O Yusuf’tur! Belli ki; Sonsuz sevgi ve çılgın bir aşkın mihrabıydı YUSUF; Babası yürekten sevdi, kuyuya attılar. Züleyha ona aşık oldu, hapse koydular. O sadece RABBİ’Nİ sevmişti, İşte o gerçek AŞK; Saltanat tahtını ayaklarının altına serip dünyanın en seçkin Devlet Adamı yaptı ONU!
    130,00 ₺
  4. AYIP UŞAKLARI

    Türkiye, dünyanın en ilgi çekici ülkelerinden biridir. Muhteşem coğrafyası tarih boyunca istilacı güçlerin iştahını kabartmış ve bu yüzden başımız bir türlü dertten kurtulamamıştır. Devamlı olarak yedi düvelle boğuşmamız bundandır. Türkiye kültürel bakımdan da araftadır. Doğu ve Batı’nın tam ortasındadır. Yani yönümüz Batı’ya dönük olsa da Doğulu kimliğimizi hiçbir zaman bırakmıyoruz. Üstün İnanç işte bu arayışların, çelişkilerin ve kafa karışıklığının romanını yazdı, Ayıp Uşakları. Romanda, Füsun’un kişiliğinde kimliğini arayan ve keşfettiği değerlerine sahip çıkan aydın bir kadın anlatılıyor. “Serpil’in Anlattıkları”nı Yalnız Değilsiniz ile okuyucunun önüne çıkaran usta romancı, Ayıp Uşakları ile de Füsun’un hayat serencamını, yaşadığı acı ve tatlı olayları paylaşıyor. Yazar, romanda farklı izmlere kapılmış aydınlarımızın içine düştüğü bataklığa dikkat çekiyor ve kurtuluş için doğru yolu gösterip çözüm üretiyor. Füsun’un feminizmden İslâmî düşünceye uzanan yolculuğunu bir solukta okuyacaksınız.
    125,00 ₺
  5. BİR KİMLİK LÜTFEN

    Kimliğini arayıp bulma sırası galiba bize geldi… Sanayi gelmeden Sanayi Toplu-mu’na girerek uzun yıllardan beri sıkıntı çekiyoruz. Ancak ufukta beliren bazı emareler, Türkiye’de bir kabuk değişikliğini gösteriyor. Belki ‘ imece ’ dayanışmasından etkilenerek büyük özelliği aşk ve dayanışma olan bir sürecin işaretidir bu. Usta yazar Üstün İnanç’ın Bir Kimlik Lütfen romanında, son yıllarda kendisini kuvvetle hissettiren kimliğimizi arama macerası anlatılıyor.
    100,00 ₺
  6. BEN OSMANLIYIM

    Ve biz, at sırtında Orta Asya’dan hicret eden yorgun bir kavimdik. Kendisine yurt arayan bir aşirettik; nihayetinde birkaç yüz çadırla Söğüt’e yerleştik. Bizim hikâyemiz işte böyle başladı. Çadırımızın direğini Söğüt’e diktik. İplerinin çivilerini 3 kıtaya çaktık. Torunlarından olmakla kendimi ‘bahtiyar’ hissettiğim ecdadım Ertuğrul Gazi’den Vahideddin Han’a teşekkür hisleriyle doluyum. Keşke hepsini tek tek görebilseydim ve ellerinden öpebilseydim. Ve fakat müsterihim: “Cennet bunun için değil mi?”
    100,00 ₺
  7. ÇAKIL TAŞLARI

    Yüce Yaratan, insanı yarattıklarının en mükemmeli olarak vasıflandırmış olup HAYATI, geçici ve esrarengiz bir oyun, hem de; içinde “Seçme Hürriyeti” bulunan sonu belli bir bekleme süresi olarak tanzim buyurmuş. Yani; “Sen insansın, insan gibi yaşa!” denmiş bize! Etrafına bak, Sevinçler bir dağ bu hayatta, hüzünler derin kuyu. Sen, inen bir kayık, çıkan bir kayık, Şaşkınsın burada! Oysa bir kova olabilse insan; Önce İMAN ahdiyle doldursa içini ve “DUA, yaşamanın gıdası!” diye haykırsa. Sonrası kolay; “Aşkı deniz, gökyüzünü onun üstünde bir köpük” olarak algılayıp hayatını onunla renklendirecek. Yarını görmeyenlerin bu günü yaşamaya mecali kalmaz!.. Yarınlar ise ÇAKIL TAŞLARINI cevhere çevirenlerin olacaktır. İşte bütün SIR burada!.
    130,00 ₺
  8. ESARET 1916

    Esaret 1916, Doğu cephesinde Ruslara karşı büyük mücadele veren, ardından Moskoflara esir düşüp gurbet ve esaret hayatı yaşayan bir kahramanın romanı... 1890-1961 yılları arasında yaşayan Ahmet Onbaşı, tren vagonlarında başlayan esaret hayatının ardından maceralı bir firar yaşar ve Türkiye’ye döner. Yeni başlaya Millî Mücadele saflarında yer alır ve İstiklâl Harbi’ne katılır. Köyüne döndüğü zaman onu nelerin beklediğini bilmemektedir. Bu arada olağanüstü yıkımlara sebep olan 1939 Erzincan Depremi’ni de yaşar, artık kaybettiklerinin hesabını tutamaz... Kuvvetli iradesiyle zoru nasıl başardığı, meşakkatli yılları ardında bırakarak yine vatan savunmasına coşkuyla katılışının öyküsüdür Esaret 1916. Beş yıllık esaret ve yedi yıl askerlik hayatıyla birlikte on iki yıl sonra köye dönüş... Esaret 1916, fırtınalı bir hayatın romanı...
    120,00 ₺
  9. EFENDİ BEY

    Olaylar o kadar çığırından çıkmıştı ki, bir insanın adı bile öldürülmesi için yeterli sebepti. Ateş düştüğü yeri yakar ya, işte ülkenin her tarafı yangın yerine dönmüştü. Efendi Bey telaşlı… Nasıl olmasın ki? Yetişkin altı evlat ve her biri ayrı telden çalıyor. Kiminin ismi sağcıların esame listesinde, kimininki solcuların. Anarşi olaylarından ailesi ziyadesiyle etkilenmiş, ülkedeki kardeş kavgası ailesine de sirayet etmiştir. Öyle ki çocukları siyasi fikirleri yüzünden birbirleriyle kavgalı ve hatta küskündürler. En küçük iki oğlu Tuna ve Şahin hariç hepsi kendi yolunu çizmiş ve aileden kopmuşlardır. En büyük korkusu onların da bir gün ağabeyleri gibi elinin altından kayıp gitmeleridir. Nitekim korktuğu başına gelir ve Tuna işlediği garip bir cinayetten dolayı gözaltına alınır. Ardından Şahin akıllara durgunluk veren bir iş yapar. Efendi Bey’in artık insan içine çıkmaya yüzü kalmamıştır. Böylece ailenin hayatı hepten yanlışlıklara ve kavgalara bürünür. Ve bir sabah… 12 Eylül 1980 Cuma günü... Radyo ve televizyonlarda darbe bildirisi okunuyor. Efendi Bey, küs olan evlatlarını barıştırmayı, bir araya getirmeyi hayal ederken bir oğlu kayıplara karışmıştır. Tuna, bilinmeyen bir yolculuğa çıkmıştır. Kendisinden en ufak bir haber alınamayan Tuna ve bu süreçte yaşananların, 80 öncesi anarşinin ve 12 Eylül askeri darbesinin aileye yaşattığı acıların anlatıldığı Efendi Bey, eşi, çocukları ve torunları arasındaki çok bilinmeyenli bir denklemin tahlilidir. Efendi Bey romanında, Türkiye’nin yakın tarihi anlatılıyor. Roman, 1980 Darbesi’nin arka planında yaşanmış olayları âdeta bir dürbünle okuyucuya yakınlaştırıyor.
    160,00 ₺
  10. ERTUĞRUL GAZİ (KURULUŞUN ÖNCÜSÜ)

    Alparslan’ın Malazgirt Zaferi’yle Anadolu’nun kapıları bizlere açılmıştır. Bu kapıdan girenler arasında Kayı Obası da vardı. Ertuğrul Gazi’nin Beyliğindeki oba, yer arayışını tamamlamış, Söğüt ve Domaniç’te çadırlarını kurmuştur. Anadolu Selçuklu Devleti’nin Sultanı Alaeddin Keykubat’ın takdirini kazanan Ertuğrul, az kuvvetle bir yandan Moğol güçleriyle, bir taraftan Bizans kuvvetleri ve Tapınak Şövalyeleriyle mücadele etmiş, içerde ise ihanet odaklarını üstün siyasi dehasıyla bertaraf etmiştir. Dönemin maneviyat büyükleriyle sık sık görüşüp dualarını alan Ertuğrul Gazi, 624 yıl dünyaya hükümferma olacak, üç kıtada, yedi iklimde adalet ve hakkaniyetle devam edecek olan Osmanlı Devleti’nin temelini attı. Ertuğrul Gazi, hem inançlı kişiliğiyle hem de cesareti ve kararlılığıyla Türkmen obalarını da arkasından sürüklemiş ve herkese ümit olmuştur. Eseri okurken ‘kurucu bir lider’in dirayetini, metanetini, gayretini ve cesaretini görecek, ‘cihan hâkimiyeti mefkûresi’ne tanık olacaksınız.
    100,00 ₺

   

Ürünler 1 - 10 / Toplam 82

  1. 1
  2. 2
  3. 3
  4. 4
  5. 5